Hughes, John Delahunt’un kendi ağzından yazılmış hikayesine rastladığında aslında tarihi bir araştırma yapıyordu. Bu tesadüf ona, Dickens’vari bir atmosferde, gotik edebiyata yaraşır bir dille ustalıkla paylaşacağı bir roman kazandırdı.
(Andrew Hughes)
JOHN DELAHUNT
Her şey Dublin’de, 1841’de soğuk bir Aralık sabahında, küçük bir erkek çocuğunun tatlı sözlerle kaçırılıp vahşice katledilmesi ile başlıyor. Aslında birçok suçun işlendiği kentteki elim cinayetlerden sadece biri bu. Ancak bu kez halkı ayaklandırıyor. Çünkü katil John Delahunt sorumsuz bir öğrenci olmasının yanında Dublin Kalesi’ndeki istihbaratçıların ücretli muhbiri.
Delahunt, ziyadesiyle acımasız bir katil ve asla yaptıklarından pişman olmuyor. Alacağı cezadan da korkusu yok. Sonunda hücresinde idamı bekleyen bir suçlu oluveriyor. İşte tüm hikayesini o zaman serinkanlılıkla yazmaya başlıyor…
John Delahut, kendi kaleminin kahramanı…
John Delahun
Andrew Hughes
Çev.: Emre Can Sarısayın
Can Yay.
S.: 368
Kitabı satın almak için tıklayınız: idefix
Instagram: biyografivekitap
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış