Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eserlerinden alıntılar
Özel İçerik

Halid Ziya Uşaklıgil

Halid Ziya Uşaklıgil, Fransızca ve İngilizceden küçük hikayeler çevirerek başladığı 60 yıllık edebiyat yaşamına pek çok eser sığdırdı. Modern Türk Edebiyatı onun romanları ve hikayelerini de kazandı. Uşaklıgil, 1886-1908 yılları arasında 8 roman yazdı. İlk zamanlar Fransız realistleri ve natüralistleri etkisindeydi. Ancak acemiliğini attığında Ferdi ve Şürekası romanı ile olgunlaşmıştı. Ardından da Serbet-i Fünun Edebi Beyannamesi olan Mai ve Siyah geldi. Romanlarında olaylarından çok kahramanlarının iç dünyası ile ilgileniyordu. Toplumsal mesaj verme kaygısı gütmektense, romanın insanın iç dünyasına ait bir tür olarak değerlendiriyordu. Nihayetinde Türk romanının büyük ustası olarak kabul görmüştü.

Bunun yanında hikaye türünde de Türk Edebiyatı’nın ilk gerçek temsilcisi kabul edildi. Bu iki tür dışında da en önemli eserleri anılarıydı. Anı türünde en çok eser veren yazarlardan biriydi.

Böylesine parlak bir geçmişi olan Uşaklıgil günümüzde de oldukça popüler. Aşk-ı Memnu, efsaneleşmiş diziler arasında biliyorsunuz ve haliyle bu popülerlik kitaplara da yansıdı. Türk Edebiyatı’na ölümsüz eserler kazandıran Halid Ziya Uşaklıgil, 75 yıl önce bugün ayrıldı aramızdan. Onu ölümsüz eserlerinden alıntılarla anıyoruz.

Siz onun en çok hangi kitabını seviyorsunuz?

Halid Ziya Uşaklıgil eserlerinden alıntılar

- İnsanlar tuhaftır. Kötü bir șey yapmakta olduklarını sezinleyecek olurlarsa kesinlikle ilk önce vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar.

(Mai ve Siyah)

*

- İnsan, üzüntülü ve sevinçli zamanlarında, kalbinin dayanamayacağından fazlasını duyarlı bir kalple bölüşmek ister.

(Mai ve Siyah)

*

- Azizim, insan hep uzak kaldığı şeyleri kötü görüyor.

(Bir Ölünün Defteri)

*

- Ah! Bu anlaşılamamak, beğenilmemek endişesi olmasa...

(Mai ve Siyah)

Halid Ziya Uşaklıgil eserlerinden alıntılar

- İşte sen böyle gülüyorsun. Bu tebessüm yok mu? Biz şairler, buna "acı tebessüm " deriz; insanın bu tebessümle gülmek için şurasında -kalbini gösteriyordun- büyük bir ıstırabı olmalı...

(Bir Ölünün Defteri)

*

- Şiirsiz fikir, renksiz çiçeğe benzer.

(Bir Ölünün Defteri)

*

- Şiir bir nevi sihir olduğu için değil midir ki kalp üzerinde bu kadar etkiye sahiptir.

(Bir Ölünün Defteri)

*

- Ama asıl şiir kadınlardır, bu çiçeklerden yapılarak odanızın yaldızlı hücrelerinde narin çiçekliklerde ıtırlı hatıralarıyla size gülümseyen demetlerdir. Bence işte aşkın felsefesi bundan ibarettir.

(Aşk-ı Memnu)

Halid Ziya Uşaklıgil eserlerinden alıntılar

- Erkekler bir kadını sevebilmek için ona hürmet edebilmelidirler.

(Aşk-ı Memnu)

*

- Ne yanılmış idi! Ona sevmek, sevmek lazımdı; sevemeyecek olursa ölecekti. Fakat nasıl sevecek? Sevmek, bu artık kendisi için yasak olanaksız bir şey değil miydi?

(Aşk-ı Memnu)

*

- Aman Yarabbi! Sevmek bu muydu? İnsanı sanki bir mengene içinde sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyene bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?

(Mai ve Siyah)

*

- Ölmek! Kim bilir bu ne güzel bir şeydi! Fakat ne korkunç bir şey... Asıl korkunçluğunda bir güzellik bulunuyordu.

(Aşk-ı Memnu)

*

- Şimdi istiyorum ki sabahtan akşama kadar odamızda okuyalım, okuyalım. Okumak hiç bitmesin.

(Aşk-ı Memnu)

Halid Ziya Uşaklıgil eserlerinden alıntılar

- İnsan kalbini dinlemek istemediği zamanlar tabiatı dinler.

(Bir Ölünün Defteri)

*

- Söylenmemiş söz ağırlaşır.

(Aşk-ı Memnu)

*

- Herkes konuşuyor, hiç kimse dinlemiyordu.

(Mai ve Siyah)

*

- Sen Bihter Ziyagil'sin, aptallık etme.

(Aşk-ı Memnu)

*

Instagram: biyografivekitap