Başkan Erdoğan Budapeşte dönüşü basına konuştu
ensonhaber.com

Başkan Erdoğan’ın resmi temaslar için gittiği Macaristan’da Victor Orban ile bir araya gelirken, Gül Baba türbesinin açılışını yaptığı törenden sonra yurda döndü. Aralarında Ensonhaber Medya Grup Başkanı Serkan Kalemciler'in de bulunduğu gazetecilere gündemi yorumlayan Başkan Erdoğan, değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Erdoğan Budapeşte dönüşü basına konuştu

MACARİSTAN ZİYARETİ DEĞERLENDİRMESİ

Gazetecilere Macaristan ziyaretini Budapeşte dönüşü yapan Erdoğan, iki ülkenin ikili iş birliği konularına değindi.

Erdoğan “NATO’da müttefikiz ve aynı zamanda Macaristan Türkiye’nin AB sürecini sağlıklı bir şekilde inanarak destekleyen bir ülke. 15 Temmuz’da ülkemize çok açık ve güçlü desteğini Sayın Viktor hemen ortaya koyan bir arkadaşımızdı. Kendisiyle ilişkilerimiz, kendisiyle siyasette gerçekten irtibatımız çok eski ve hedefimiz 5 milyar dolardı. Bugün onu 6 milyar dolar 6 milyar Avroya kendisi iş adamlarıyla yaptığımız toplantıda adeta revize ettiğini o da açıklamış oldu. Ve yaptığımız ikili görüşmelerde de ticaret hacmimizi süratle artırmanın gayreti içerisinde olmanın arzusunu gördüm kendisinde. Gerek savunma sanayinde gerek turizmde gerek kültür, göç, terörle mücadele bütün bu konuları birlikte ele alarak revize edilmesi gereken konular varsa bunları revize edelim dedik. Üçüncü ülkelere ki başta Afrika konusunda birlikte açılmayı arzu ettiklerini ifade ettiler.” dedi.

AFRİKA’DA YATIRIM FAALİYETLERİ

Başkan Erdoğan Afrika’da da yapılacak yatırımlarda Macaristan ile birlikte hareket edileceği sinyallerini verirken yapılan görüşmelerde mutabakatın sağlandığı ve projelerin hayata geçirileceğinin sinyallerini verdi.

Erdoğan Eximbank ile birlikte Afrika’ya yatırım yapılmasının planlandığını belirtirken “Macaristan Eximbankı ile Türk Eximbankını müşterek olarak çalıştıralım. Biz şu anda 500 milyon Avro Macar Eximbankına bir destek koyduk dediler. Aslında bu çok çok büyük bir rakam değil ama bunu güçlendirmenin alameti farikası olduğu için söylemiş olduk. Bu konuları müşterek olarak ele alabilir, ciddi adımlar atabiliriz.” dedi.

Başkan Erdoğan “Afrika’da yatırımlara girilmesini arzu ettiklerini gördüm. Bu konuda bizim de zaten bazı hazırlıklarımız var. Afrika’da hangi ülkeler olabilir hususunda bizim tecrübemizi, deneyimimizi çok anlamlı buluyorlar. Onların bizim gibi Afrika’da 41 ülkede büyükelçilikleri falan yok. Ama biz biliyorsunuz göreve geldiğimizde 2002’de 12 tane büyükelçiliğimiz vardı.  Şu anda ise 41 büyükelçiliğimiz var. Toplam 54 Afrika ülkesini kuşatacak şekilde bu büyükelçiliklerimizi artırmayı hedefliyoruz. “ cümlelerini kullandı.

BÖLGEDE ARANAN ÜLKE: TÜRKİYE

Türkiye’nin yürüttüğü faaliyetler ile Afrika’da en çok aranan ülkelerden biri haline geldiğini belirten Erdoğan, “Afrika zor bir yer, bereketli bir yer. Tabii on yıllarca sömürülmüş bir yer. Şimdi burada en samimi en sağlıklı çalışmayı Çin yapıyor. Attığı bu adımlarla da tabii Afrikalı yöneticilerin de gönlünde tabii belli bir yeri var. Alt yapısına giriyor, üst yapısına giriyor. Tabii çalışan, veren alacaktır.  O da tabii ki alıyor. Şu anda Afrika’da, irtibat halinde olduğumun ülkelerin de bize karşı muhabbetleri de hamdolsun çok çok iyi bir konumda. Mesela büyükelçilik falan açacağımız yerlerde kendilerine bize 2-3 dönüm yetmez 10 dönüm, 15 dönüm verin dediğimizde sağ olsunlar hiçbirisi bize bugüne kadar hayır dememiştir. Yeter ki Türkiye gelsin orda büyükelçiliğini kursun. Bunların içerisinde en zor durumda olan Somali’dir.  Somali bize 85 dönüm yer verdi. Bizim şu anda dünyada en büyük büyükelçiliğimiz adeta bir konsept olarak, külliye olarak Somali’dir. dedi.

“AFRİKA’DA GÜÇLERİMİZ ARTACAK”

Erdoğan açıklamarını şu şekilde devam ettirdi.

"Biz de tabii sadece onunla kalmadık, orada askeri noktada da çok güzel bir kompleks yaptık. Ve şu anda Somali askerini biz Somali’de eğitiyoruz. Bu eğitimlerin neticesini Somali devleti de almaya başladı. Somali’deki yatırımlarımızı diğer ülkelere de aynı şekilde yapmamız halinde Afrika’daki gücümüz daha da artacaktır. Somali’de gerekli olan yerde hastane yaptık, okullar yaptık, alt yapısına girdik, havalimanını aynı şekilde bir Türk girişimcimiz aldı. Yan tarafına bir otel yapacaktı, o ne durumda şu anda bilmiyorum. Ama bakın çok enteresandır, Amerika’nın büyükelçiliği, İngiltere’nin büyükelçiliği orda karavanda. Onlar orda hala bir büyükelçilik binası yapmış değiller. Buna rağmen onlar Somali’yi tehditleriyle, şusuyla dışardan ne yapıyorlar? Yönetme noktasına giriyorlar.   Öbür taraftan bizim Sudan’la çok ciddi ilişkilerimiz var. Sudan’dan ciddi bir arazi tahsisi istedik. Orada tarım endüstrisi çalışmalarına gireceğiz. İki hafta önce Bekir bey Sudan’daydı. Ekibiyle birlikte orada çalışmaları yaptılar, imzaları attılar ve Cumhurbaşkanı ile de görüşerek dönüp geldiler ve şimdi orada gerek petrol noktasında aramaya gireceğiz. Bunun dışında da orada özellikle hububat noktasın hem Sudan’a desteğimiz olacak hem de ülkemize buğdaydı vs. İhtiyacımız neyse oradan ihraç etme yoluna gireceğiz."

MADENCİLİK FAALİYETLERİ

Afrika’da yapılıcak faaliyetlerin arasında yer altı kaynaklarının zenginleştirilerek çıkartılması meselesi de gündemde. Somali’de yürütülen faaliyetleri örnek veren başkan Erdoğan bölgede de bu tür faaliyetlerin yürütüleceğini belirtti.

Erdoğan “Burada Macaristan birlikte bir şeyler yapalım diyor. Alt yapıda bir şeyler yapalım, üst yapıda bir şeyler yapalım. Onlar özellikle toplu konut vs. dedi. Toplu konut vs. Bunlar çok çok kolay şeyler. Orada girilmesi gereken şey, özellikle  yer altı zenginlikleri var bu insanların. Altın madeniydi, bakır madeniydi, kromdu, platindi, fosfattı... Bütün bunlarla ilgili oralarda yapılacak çalışmalar var. Hepsine onlar da varız diyorlar. Onlarla bu çalışmaları inşallah yapmayı planlıyoruz.” dedi.

TİKA’NIN ETKİNLİĞİ

"Tabii bugün bizim için çok çok manen anlamlı olan bir günü yaşadık. O da Gül Baba türbesinin yeni haliyle açılışı. Ki bunu kendileriyle, Macaristan yönetimiyle bizim TİKA’mız ortaklaşa yaptı. Yani demek ki ortaklaşa 15 milyon doları falan buldu bu yatırım. Ama hakikaten önceki haliyle şu andaki halini mukayese ettiğimiz zaman mukayese edilecek durumda değil. Tabii şu anda muhteşem bir eser meydana çıktı. Hem müzesiyle, hem oradaki bütün objeleriyle insana bir şeyler veriyor, çevre düzenlemesi falan, bunlar gayet güzel oldu. Şimdi kendisinden de bir söz aldım; TİKA’yı da buranın vakfına dahil etme sözü. TİKA da buranın vakfına dahil olmak suretiyle işi daha yakından takip etmeyi planladık. Onun için bu açılış tabii çok çok isabetli oldu."

VİŞEGRAT BEŞLİSİ

Enteresan bir şeyi de Orban şöyle ifade etti; dünkü basın toplantısında onu zaten duydunuz, “Moskova-Berlin-Ankara, böyle bir üçgendeyiz” dedi. Bu tabii anlamlıydı. Dolayısıyla bizim görüşmelerimizde en önemli üzerinde durduğumuz konu, Vişegrat Dörtlüsünü gelin Vişegrat Beşlisi yapalım dedik. Onun üzerine çalışma sözü verdi. Görüşecek çünkü “Polonya farklı bazı baskılar” altında dedi. “Slovakya tamam” dedi. “Merkel’i zaten sen biliyorsun” dedi. Bunu da bu şekilde çözeriz dedik. Vişegrat Beşlisi gibi bir oluşum gerçekleşirse tabii çok çok önemli olacak.

İŞ ADAMLARINA ÇAĞRI

"Bu sabahki iş adamları toplantısını da her iki taraftan toplam 320 iş adamının katılımıyla gerçekleştirdik. Temennim odur ki karşılıklı yatırımlarla burada güzel bir adımı atmış oluruz."

CEMAL KAŞIKÇI MESELESİ

Başkan Erdoğan Cemal Kaşıkçı olayına ilişkin de son durumu değerlendirdi.

"Olayı tüm boyutlarıyla araştırıyoruz. Bizim ülkemizde cereyan etmiş bir hadise. Böyle bir hadiseyle ilgili olarak bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Çünkü sıradan bir olay değil. Kaşıkçı güçlü bir ailenin evladı. Uluslararası bir köşe yazarı özelliği var ve bir Türk kızıyla evlenme arifesinde böyle bir şey yaşıyor. Nikah muameleleriyle ilgili başkonsolosluğa müracaatında yaşanıyor bu olay. Ben, daha ilk gün olay duyulur duyulmaz, ayın 2’sinde arkadaşlara talimatı verdim. Gerek Adalet Bakanlığımızla, Dışişleri Bakanlığımızla -bu işin malum bir Viyana Sözleşmesi boyutu var- hemen olayla ilgilenmeye başladık. Emniyet boyutuyla, istihbarat boyutuyla, her boyutuyla  bu işi ele aldık. An be an sürekli bunun takibi yapıldı. Türkiye’ye girişler, çıkışlar vs. dahil gereken her şeye mercek altına alındı. Bir başkonsoloslukta, bir büyükelçilikte kamera sistemlerinin olmaması mümkün mü? Olayın cereyan ettiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kamera sistemlerinin olmaması mümkün müdür? Yani buradan bir kuş uçsa, buradan bir sivri sinek çıksa bu sistemler bunu yakalar ki onlarda bu sistemlerin en ileri dereceleri vardır. Tabii yurda dönünce ayrıntılı bilgileri alacağız ama, Viyana Sözleşmesi’ne göre de adımlar atıldı. Başkonsolosluğa girilip gerekli çalışmaların yapılabileceği noktasında dönüşler alındı. Bu dönüşler alındıktan sonra da gerek yargımız, gerek emniyetimiz, Dışişleri Bakanlığımızın yetkilileri, istihbaratımız şu anda çalışmalarına devam ediyor. Şu anda tahminler üzerine değerlendirme yapmam doğru olmaz. Ama endişelerimiz var. Bizim bu endişelerimizi ABD’nin de aynı şekilde telaffuz ettiğini görüyoruz. Gerek Sayın Trump’ın gerek Pompeo’nun gerek Pence’in... Hepsi de bu olaydan duydukları endişeyi anlatıyorlar.  Asıl değerlendirmeyi yapmak için yürütülen çalışmalar neticesinde tablonun netleşmesini beklemek lazım. Bulgular, belgeler elimize geçtikten sonra, biz de gerekli değerlendirmeyi elbette yapacağız. Ama endişeliyiz." dedi.

TÜRKİYE SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİ

Ana Muhalefet Partisi CHP’nin grup toplantısında Kaşıkçı meselesinin gündeme gelmesi üzerinden Türkiye Suudi Arabistan ilişkilerini değerlendiren Başkan Erdoğan önemli açıklamalar yaptı.

"Dediğim gibi, gereken neyse zaten yapılıyor. Türkiye’yi ana muhalefet idare etmiyor, onlar önce kendi işlerine baksınlar. Bizdeki ana muhalefetin bu ülkeyi belli yerlere şikayet etmekten başka özelliği yok. Onlar, ekonomide Türkiye’yi nasıl daha zor duruma sokacaklarının derdindeler. Ekonominin e’sinden anlamayanlar ekonomiyle ilgili konuşuyorlar. Türkiye’yi 16 yılda nereden nereye getirdiğimizi görmüyorlar. Bunlar bakar kör. Bunları görmüyorlar, konuşuyorlar. Türkiye 36 milyar dolar ihracattan bugün 165 milyar dolar ihracata ulaşmış, adam bunu görmüyor. Bunu görmeyecek kadar bakar kör bunlar. Bunlar diplomasiden de anlamıyorlar. Netice itibarıyla, İstanbul’daki olay, anlattığım gibi, tüm boyutlarıyla soruşturuluyor. Devletimizin ilgili birimleri, birbiriyle istişare halinde, yapılması gereken her şeyi yapacaktır."

MACARİSTAN’DA FETÖ’YLE MÜCADELE

"Bunların burada okul ve ticaretle ilgili dört yeri var. Bu dört yerle alakalı olarak kendisiyle konuştuk, bilgileri de kendilerine aktardık. Gereğini yapacağını söyledi; ‘Üzerlerine gidiyorum’ dedi."

MÜNBİÇ MESELESİ

Türkiye’de masada olan Münbiç operasyonu konusu da değerlendirmeye alındı. Münbiç operasyonunun ne durumda odluğu sorusuna cevap Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey de burada. Münbiç meselesinde bir gecikme var. Ortak eğitim başlıyor. Ayrıca YPG sonrasında Münbiç’i yönetecek kişilerin seçimiyle ilgili çalışma devam ediyor. Bir gecikme var ama, tamamen ölmüş değil. ABD’nin Dışişleri Bakanı Pompeo da Savunma Bakanı Mettis de önümüzdeki günlerde somut adımlar atacaklarını söylüyorlar...” dedi.

İTTİFAK KONUSU

"Özel Kalemim yarın büyük ihtimalle Sayın Bahçeli’nin Özel Kalemi ile irtibatı kurar, Perşembe günü falan uygun olursa biz aramızdaki görüşmemizi yaparız. Bu görüşmede son gelişmeleri, ittifaktı şuydu buydu hepsini ele alma fırsatımız olur."

İSRAİL İLE İLİŞKİLER

İsrail ile büyükelçilik konusunda açıklamalarda bulunau Erdoğan ilişilerin stabil olduğuna dikkat çekti.

"An itibarıyla gündemimizde bu tür bir konu yok. İslam İşbirliği Teşkilatı’na başkanlık ettiğimiz bir dönemde Kudüs’le, Filistin’le ilgili gelişmelere duyarsız kalamayız. O yüzden şu anda bu süreci hassas bir şekilde götürmemiz lazım."

POLİTİKA KURULLARI

"Arkadaşlarımızı, konu başlıklarına göre her kurulu tek tek toplayacağım. Bu kurullarla toplantılarımızı yaptıktan sonra, başkan vekillerimizle birlikte artık kurullar çalışmaya başlayacak. Kurulların çalışma takvimini de zaman zaman, zaman zaman vekillerim belirleyecekler. Biliyorsunuz, bunlar daimi üye olarak çalışmayacak. Başkan vekillerimiz onlarla haftalık olur, aylık olur, bir araya gelecek. Çankaya köşkünde bu arkadaşlarımız çalışmalarını yürütecek."

BRUNSON MESELESİ

Başkan Erdoğan, 12 Ekim’de Rahip Brunson’ın görülecek olan davasına ilişkin de açıklama yaptı. ABD'lilerin beklentilerine karşı cevap veren Erdoğan "kararı yargı verecek" mesajı verdi.

Başkan Erdoğan, "Ben tabii Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olması sebebiyle yargısına müdahale edecek konumda değilim. Benim böyle bir imkanım yok. Ne otoriter ne totaliter bir rejimin ben başı değilim. Demokratik bir cumhuriyet olan, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin başıyım. Şu anda Cumhurbaşkanıyım. Dolayısıyla yargı ne karar verirse bu karara başta kendim uymak zorundayım. Ondan sonra da bu işin muhatabı olanlar uymak durumunda. Olay bu.

İNÖNÜ FOTOĞRAFI

"Evet, o toplantıda İnönü ile ilgili gösterdiğim fotoğrafa CHP’liler itiraz etmişler. Tek bayrak değil de çift bayraklıymış. Ben tek bayrak demedim ki zaten. Gösterdiğim fotoğrafta, zaten tek mi çift mi belli. İki tane çubuk orada gözüküyor. Bir tanesi Amerikan bayrağı. Bu da ortada. Şimdi çıkarmışlar tersinden gösteriyorlar ama yine de gizleyememişler. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor."

İŞ BANKASI KONUSU

"Mesele İş Bankası değil. Mesele, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetidir. Kılıçdaroğlu, ‘Oradan bizim kasamıza giren para yok ki’ diyor. Ben “Senin kasana para giriyor” demiyorum ki. Biliyorsunuz, mahkeme kararıyla, Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na belirli bir temettü geliri aktarılıyor. Ama orada yönetim kuruluna CHP niye dört adam koyuyor? Efendim, yönetim kurulundaymışlar ama, hiçbir inisiyatifleri yokmuş. Yönetim kuruluna gireceksin, ama hiçbir inisiyatifin olmayacak. Böyle bir saçmalık olur mu? Şayet inisiyatifleri yoksa o dört kişiyi çeksinler o zaman. Biz diyoruz ki: Buradaki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti neyse bu vasiyetin hazineye devrini gerçekleştirelim. Çünkü bu şahıslara ait bir hak değildir. CHP’nin hakkı hiç değildir. Dolayısıyla, MHP’li arkadaşlarla birlikte yapılacak bir yasal düzenlemeyle bu işin yoluna koyulabileceği kanaatindeyim."

, 12 Ekim’de sizin ‘ilişkileri karanlık’ değiniz Rahip Brunson’ın davası var. Amerikalılar çok sessiz ve derinden gidiyorlar, 12 Ekim’de sizin ‘ilişkileri karanlık’ değiniz Rahip Brunson’ın davası var. Amerikalılar çok sessiz ve derinden gidiyorlar